TAAC Havacılık Teknolojileri, yurt dışı açılımı kapsamında ilk uluslararası sözleşmesini, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük savunma ve havacılık grubu EDGE Group (ADASI) ile imzaladı. Bu iş birliği, şirketimizin küresel pazardaki varlığını güçlendirme hedefi doğrultusunda atılmış stratejik bir adım.
2019 yılında Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) ve Altınay Savunma Teknolojileri ortaklığıyla kurulan TAAC, bugüne kadar MMU (KAAN) ve HÜRJET gibi Türkiye’nin kritik hava platformlarına yerli ve milli iniş takımları, uçuş kontrol eyleyicileri ve test sistemleri geliştirdi. EDGE Group ile imzalanan bu anlaşma, şirketimizin ihracat yetkinliğini küresel ölçekte tescilleyen ilk örnek olma özelliğini taşıyor.
İmzalanan iş birliği hakkında değerlendirmede bulunan TAAC Genel Müdürü Enis Ata, şu ifadeleri kullandı:
“EDGE Group (ADASI) ile imzaladığımız bu proje, TAAC’ın özellikle Orta Doğu pazarında tanınırlığını ve marka değerini artıracak önemli bir kilometre taşıdır. Hedefimiz, yerli hava platformlarına çözüm ortağı olmaya devam ederken, aynı zamanda küresel ölçekte ihracat hacmimizi büyütmek ve TAAC’ın konumunu güçlendirmek.”
Kurulduğu günden bu yana, mühendislik kabiliyetleriyle dikkat çeken TAAC, üretimden tasarıma, analizden kalifikasyona kadar tüm süreçleri entegre bir anlayışla yürütüyor. Türkiye’nin özgün hava platformları için geliştirdiği sistemlerden edindiği bilgi birikimini yurt dışına taşıyarak, iniş takımı teknolojilerinde ülkemizi uluslararası ölçekte temsil etmeye hazırlanıyor.
Enis Ata, Türkiye’nin bu alandaki gücüne dikkat çekerek şunları söyledi:
“Beşinci nesil savaş uçağı geliştirebilen sayılı ülkelerden biri olan Türkiye, bu çapta bir platform için iniş takımı geliştirme yetkinliğine de sahiptir. TAAC olarak bu kabiliyetimizi yerli ve milli çözümlerle global pazara taşıyoruz. İlk uluslararası iş birliğimiz ile ülkemiz adına önemli bir adım attık. Türkiye’nin iniş takımı alanındaki uzmanlığını daha da ileriye taşıyacak ve etkimizi artıracağız.”
EDGE Group ile yapılan bu anlaşma, yalnızca bir ihracat başarısı değil, aynı zamanda TAAC’ın teknolojik kapasitesinin ve mühendislik gücünün uluslararası alanda takdir edildiğinin bir göstergesi. TAAC, bu anlaşmayla birlikte küresel pazarlarda yeni iş birliklerinin de önünü açmayı hedefliyor.